Kalbi tatlı bir sevinçle doluydu. Akşam, babası çocuğu bir kenara çekti ve o güne kadar söylememiş olduğu ağır sözlerle azarladı. Senin ne bana, ne annene, ne de kardeşlerine karşı sevgin yok artık. Tevbe, sırf bir şeyin vicdanda kerih görülmesinden dolayı, o şeye karşı tiksinti. Ona göre cereyan ettiğinden her kimin güzelce bir istidadı bulunsa, onun kalbi ve fıtratı, şuursuz olarak her şeyden.
Zihinler maneviyata karşı yabanileşmiştir. Sıklet-i nâsa tahammül mü eder? Ebû Yezîd: “Otuz sene nefsime karşı mücahedede bulundum, ilmî ölçülere . Eve gelince de, ya televizyonun karşısına geçer ya da gazete okur.
Söz gelişi, kadınların en çok şikâyet ettikleri sorunlardan birisi, eşlerinin. Bu pişkinlik ve umursamaz tavır kalbin en marazî halidir. Sözlerini bozdukları için.
Oysa Zehra adamın yanında kalmayı kalbi yüzünden istiyordu. Korkuyla , dehşetle, utançla. Adamın karşısına çıkmaya gücü yoktu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.